Türk televizyonlarında, sabah kuşaklarına rağmen, güzel yapımlar izleyicileri ile buluşuyor. TV8’de yayınlanan, 5 ayrı güne yayılan Okan Bayülgen’in Kraliyet Ailesi ve yine aynı kanalda yayınlanan, Cengiz Semercioğlu ve Sema Denker’in hazırladığı Böyle Bir Şey Var mı aklıma ilk gelenler… Her iki programın ortak noktası, sosyal medyayı televizyon programının içerisinde çok iyi konumlandırmış olmaları…
Standart “talk-show” yapma konusunda ısrar eden, bir Amerikalılar kaldı bir de Beyaz sanırım… Sosyal medyanın artan gücü, geleneksel medyayı da etkiliyor ve yeni bir medya kültürü ortaya çıkarıyor. Bunun en somut örneği, sosyal medya ile geleneksel medyayı birleştiren programlar. Öyle ki, neredeyse her programda elinde tabletiyle, gelen izleyici yorumlarına göz gezdiren sunucu ile karşılaşmak mümkün. Ancak bazı yapımlar var ki, onlar sadece izleyici yorumlarını takip etmek için değil, program içeriğini oluştururken de sosyal medyadan faydalanıyorlar. Hatta, programda öne çıkan anları kendi açtıkları sosyal medya hesapları ile, program sonrasına da taşıyan yapımlar var ki, onları hayranlıkla izliyorum.
Okan Bayülgen Televizyon Çocuğu’nu yaparken, ben ilkokula henüz başlamış bir çocuktum. Sonra Zaga geldi, ben biraz daha büyüdüm. Ailemin “erken yat” ısrarlarına karşı, gece geç saatlere kadar bekleyip (1 rakamıyla başlayan yaştaki birisi için geç bir saatti) Zaga’yı izlerdim… Ne anlıyorsam? Yıllar geçti, teknoloji gelişti ve hatta televizyon değişti… O zamanki “talk-show” formatında ısrar edenlere karşı Okan, sürekli yenilikler denedi. Tüm “denemeler”inde de muvaffak oldu. Şimdi dönem, sosyal medya dönemi… Gündemi belirleyen konular sosyal medyada doğuyor ve buradan geleneksel medyaya kayıyor, çoğu zaman… İşte bu noktada, sosyal medyayı program formatına “sırıtmayacak” şekilde yerleştirebilen yapımlar gençlerin ilgisini çekebiliyor. O programlardan biri de Okan Bayülgen’in TV8’de yayınlanan Kraliyet Ailesi programları…
Haftanın beş gününe yayılan programlar dizisinde Okan, her programda farklı bir konuyu farklı bir bakış açısı ile ele alıyor. Programlarında geleneksel medyada yer alma şansı olmayan bazı konulara yer veriyor: Öğretmenlerin atan(a)mama sorunu gibi… Ancak benim aklıma gelen örnek, üzücü Van Depremi için hazırlanan özel program oluyor… Program boyunca canlı telefon bağlantılarının yanısıra izleyiciler, Twitter’dan attıkları tweetlerle programa destek oldular. Akabinde günün “hashtag”i “evimevindirvan,” sosyal medyada çokça konuşuldu. Programı izleyemeyenler, programın bazı bölümlerine Okan Bayülgen’in YouTube kanalı kingodiscotv’den ulaşabilirler. (http://www.youtube.com/user/kingodiscotv#p/u/7/ENSEC6AbfB4)
Sosyal medyayı, geleneksel medya ile buluşturan bir diğer başarılı örnek, Cengiz Semercioğlu ve Sema Denker’in birlikte hazırladığı Böyle Bir Şey Var mı… TV8’de haftaiçi her gün 10.45’te yayınlanan programa, izleyiciler tweetleri ile katılıyorlar. Program konuklarına, Twitter üzerinden sorularını yöneltme şansını yakalayan izleyiciler, program hakkındaki eleştiri ve beğenilerini de yine Twitter üzerinden dile getirebiliyorlar…Sosyal medya ile birlikte geleneksel medya da değişiyor. Program formatları, gençlerin dikkatlerini çekebilmek için sosyal medya ile “uygun” hale getiriliyor. Zira herkes sosyal medyada iken, aksi yönde hareket edenlerin yayın ömürleri kısa oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder